Sermaye ve menkul kıymet piyasalarına yabancı portföy yatırımcılarının girişinin durması, aksine son dönemde Türkiye piyasalarından yabancı çıkışının kesintisiz şekilde sürmesi, bunun yanı sıra yerli yatırım sermayesinin de yurt dışına çıkışını
2009’da ‘Demokratik Çözüm Süreci’ adı altında Kürt Açılımı başlatan Erdoğan, eş zamanlı olarak Alevi Açılımı, Ermeni Açılımı, Roman Açılımı adımlarını atmıştı. İlki 2009 Haziran’ında düzenlenen Alevi Çalıştaylarında gündeme getirilen talepler,
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in 19 Temmuz’daki Tahran zirvesinden üç hafta sonra Soçi’de yaptığı 4 saat görüşmede asıl ‘can alıcı’ uzlaşma, ekonomik açıdan zordaki iki liderin karşılıklı olarak birbirini rahatlatmasıyla
Son dönemde bürokrasiden muhalefete bilgi akışının hızlanması, adli ve idari yargının bazı kritik kararlarında gözlenen değişime paralel olarak iş dünyası da pozisyonunu gözden geçirmeye, konumunu değiştirmeye yöneliyor.
Geçen yılın eylül ayında başlatılan faiz indirimleriyle döviz kurları ve enflasyon kontrolden çıkınca uygulamaya konulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının hazineye faturası dört ayda 100 milyar TL’yi buldu. Haziranda 31,1 milyar TL olarak
Danıştay, İstanbul Sözleşmesi’nin Erdoğan tarafından feshedilmesi kararını hukuka uygun buldu. İnsan Hakları Derneği eşbaşkanı Eren Keskin kararı değerlendirdi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM’in "serbest bırakılmalı" kararına uymayan Türkiye hakkında ihlal süreci başlatmıştı. Bu sürecin sonunda AİHM, bugün Türkiye'nin ihlal kararını yerine getirme yükümlülüğüne aykırı davrandığına karar verdi.
"Artık kaybedecek çok şeyimiz var" dedikten sonra; "Eskiden kaybedeceğimiz tek hazinemiz vaktimizdi. Ödediğimiz tek bedel zaten sahip olmadığımız özgürlük ve refah umudumuzu ertelemekti" diye sözlerini sürdüren Erdoğan, bu kez haklı!
Koronavirüste vaka sayıları yeniden yükselişe geçti. Endişelenmeli miyiz, maske takma ve aşılanma süreci yeniden mi başlayacak? Ne yapmak lazım? Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, Dicle Baştürk'e anlattı.
Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO vetosunu kaldırması ve üçlü mutabakat metnine imza atması ne anlama geliyor? Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar değerlendirdi.
After a series of surprises, crisis and turns of Turkey, Sweden and Finland are formally invited to NATO as members. Marc Pierini, a former ambassador of the EU in Ankara and currently a senior researcher with Carnegie Europe, shares his broad